Bugün aziz milletimizin, Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirdiği, tarihimizin önemli dönüm noktalarından birisinin, Cumhuriyetimizin ilanının 97. yıl dönümüne erişmenin gururunu ve sevincini yaşamaktayız.

            Cumhuriyet, her türlü zorluk ve yokluğa rağmen, Türk Milletinin özünde var olan bağımsız yaşama arzusunun ve beş bin yıllık devlet geleneğinin doğal bir sonucu ve en son örneğidir. Bir Cihan imparatorluğundan, önce hasta adam ilan edilip devleti parçalanan ve toprakları paylaşılan Türk Milletinin, küllerinden yeniden doğuşudur Cumhuriyet.

Geçtiğimiz yüzyılın başında Anadolu topraklarına üşüşen ve kendi aralarında paylaşan işgal güçleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde milletimizin cesareti ve feraseti ile bertaraf edilmiştir. O gün Sakarya'da, Dumlupınar'da, Başkomutanlık Meydan Muharebesinde bozguna uğrayanlar, vatanımız üzerindeki emellerinden vazgeçmeyip ekonomik, siyasi ve askeri pek çok argümanla üzerimize gelmeye devam etmektedir.  Bilinmelidir ki; Büyük bir milletin evlatları olarak oynanan oyunlara, kardeşliğimize, birliğimize ve bütünlüğümüze yönelik saldırılara asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, önünde uzanan aydınlık yolda, emin adımlarla ilerlemeye devam edecek, geçmişinden aldığı güç ve bilimin ışığında çağdaş dünyanın onurlu bir üyesi olmak için verdiği kararlı mücadeleyi sürdürecektir. Yüz yıl önceki ruh ve o asil kan damarlarımızda mevcuttur.

Çıktığı kutlu yolda bağımsızlık mücadelesini zaferle sonuçlandırıp bizlere Cumhuriyeti armağan eden Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Milli Mücadelenin bütün kahramanlarını, vatan ve bayrak için toprağa düşen aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Yüce Türk Milletinin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.